Fala inanma, falsız da kalma démişler. Ancak biz bunu öylesine abartmışız ki, tür tür fallar çıkartmışız. Kağıt falı, kahve falı, papatya falı, el falı, bilmem ne falı... Gelecekten bilgi almak hoşumuza gidiyor. Bir bakıma bildiğimiz, yüreğimizden géçen sözleri başkasınıñ diliñden duymak güzel oluyor démek.
Bu yazımda papatya falı üzerinde durmak istiyorum. Çünkü eñ kolayı bu; falcı bir kadına, gizemli havasına gerek yok. Bayırdan, çayırdan bir papatya kopar, sonra sırasıyla yapraklarını koparıp bir olumlu bir de olumsuz istemiñi/dileğiñi söyle, eñ soña hangisi kalırsa o olacaktır.
Lise yıllarımda üşenmemiş, bunu araştırmaya koyulmuştum. Çayırdan topladığım onca papatyanıñ oturup yapraklarını saymıştım. Soñuç beni de şaşırtmıştı: Papatya yapraklarınıñ sayısı tek idi. Bu şu añlama geliyor; neyle başlarsan onla biter. Démeli séviyor ile başlarsan séviyor ile biter, sévmiyor dérsen sévmiyor çıkar.
Ancak kimi durumlarda çift sayılar da oluyordu. Çok géçmeden nedenini añladım; yapraklar kopmuş. Bunu çiçeğe iyice bakıñca añlıyabiliyorsuñuz, yérleri boş kalıyor. Yél esmesi, böcek yémesi gibi étkenleri düşündüğüñüzde yaprak kopmasınıñ çok olması beklenir. Ne var ki, bunu da hesapladım. Çiçekler arasında oranlama yaptım; %85 tek sayı çıktı. Étkenlerden ötrü eksilen yapraklar yüzünden de %15'lik çift yapraklılar kaldı.
Bu durumda sévgiliniziñ yanında bir papatya koparıp, saymaya başlamadan önce papatyaya şöyle bir göz atıñ; yaprak yérleriñde eksik yoksa göñül dinçliği ile seviyor ile başlayabilirsiniz.
İlginç...
YanıtlaSil